Bunca zaman yaşadıklarıyla içine yatırım yaptığını söyleyen Esin Maraşlıoğlu, "Biraz da dışa yatırım yapma zamanı geldi" diyor ve ekliyor: Bu yüzden kendimi korumayı önemsiyorum
Esin Maraşlıoğlu, yurt dışından ithal ettiği Oroblu marka çoraplarla kadınların daha ince ve sıkı bacaklara sahip olmasına yardımcı oluyor. Giyildiği anda vücuda şekil veren, vücudu biçimli gösteren çoraplarıyla iddialı olan Maraşlıoğlu, yaşamına dair merak edilenleri, Şamdan Plus dergisinden Gülru İncu'ya anlattı...
'Mucize çorap' olarak kabul edilen Oroblu'yu, Türkiye'ye getirme fikri nasıl doğdu?
Biz kadınların pratik çözümlere ihtiyacı var. Bu çoraplar; bir beden inceltiyor, bacakları daha güzel gösteriyor, düz bir karın sahibi oluyorsunuz. Bütün dünya starları bu çorabı kullanıyor. Ben getirene kadar Türkiye'de bu çoraplar yoktu. Şimdi herkes istediği an, istediği kıvrıma, inceliğe sahip olabilecek.
GÜVENİ ARTIRIYOR
Bu çoraplar kadınların ruhuna da iyi geliyor galiba...
Evet, bu çorap kadınların kendine olan güvenini de yerine getiriyor. Çünkü kişiyi içeriden destekleyen ve koruyan bir kalkan oluşturuyorsun aslında. Ben bu çorabı 10 yıl önce İtalya'da bir mağazada buldum. Bir giydim, inanılmaz; öyle bir topluyor, öyle bir kavrıyor ki...
Çorapların dışında kadınlar için getirdiğiniz başka mucizevi ürünler de var mı?
Akmerkez'de açtığım Oroblu mağazasında birçok değişik markanın inceltici çorap ve vücut şekillendiricilerini bir araya getirdim. Ben kadınları güzelleştirmeye taktım. Dış görüntüye bir iç kalkan yaratmaya çalışıyorum. Bu çorap içsel güveni toparlıyor ve bunu beş dakikada yapıyor.
KIYMETLİ BİR SIR
Bu çoraplar için sizin de küçük sırrınız diyebilir miyiz?
Küçük, önemli ve kıymetli bir sır diyebiliriz.
Giyinirken, güzel görünmek için küçük sırlarınız var mı?
Var tabii ama sır! (Gülüyor)
İlk gençlik yıllarını geride bıraktığı zaman kadınların beyninde sanki bir alarm çalıyor. Bu duygular sizi nasıl etkiliyor?
Bizim anladığımız anlamda yaşlanan kadın yok artık etrafımızda yaş alan kadın var. Bence abartmadan kendine dikkat etmeli insan, bedenine olan saygısını hiç yitirmemeli. Yıllar içini güzelleştirdikçe bedeni de ona paralel durmalı. Her yaşın ayrı bir güzelliği var. Bunca zaman yaşadıklarımızla içimize yatırım yaptıysak, şimdi biraz da dışa yatırım yapma zamanı. Bu yüzden önemsiyorum kendimi korumayı ve bedenimle mutlu olmak istiyorum. Spor yapmaya ve doğru beslenmeye elimde geldiğince gayret ediyorum.
KIZIM HAYAT ENERJİM
Genç yaşta anne olduğunuza göre kızınızla da herhalde abla-kardeş gibisiniz; nasıl bir annesiniz?
Ben, bir bakıma kızımla birlikte büyüdüm. Bizim çok özel ve güzel bir ilişkimiz var. Birbirimizden öğreniyoruz hayatı... Annelik inanılmaz bir ödül, koşulsuz tek sevgi bağı. O benim meleğim, onunla tamamlandım. Kızım benim hayat enerjim. Artık ben ondan öğreniyorum, onu takip ediyorum.
Çok sakin ve mutlu görünüyorsunuz, bunun sırrı ne?
Özel hayatımda şimdi çok mutluyum, hayatımda hiç olmadığım kadar... Doğanın içinde yaşıyorum. Aşık, sakin, huzurlu, samimi, güvenli... Birlikte gülmek, kaymak, yelken yapmak, yürümek, keşfetmek çok özel, çok güzel... Şimdi yaşamda sadelik dönemi.
SEVGİLİM DEN BESLENİYORUM
Hayatı nasıl algılarsınız, nelerden beslenirsiniz, hayatı keyifli ve vazgeçilmez kılan şeyler nelerdir sizin için?
Biricik meleğim kızımdan, sevgili sevgilimden, her biri can yoldaşım olmuş arkadaşlarımdan, işimden beslenirim. Her birinin yeri ayrı kalbimde ve ruhumda.
HAYATTA HEP CESUR OLMALI VE ŞÜKRETMELİ
Hayatınızın en unutulmaz anısı?
Kızımı kucağıma aldığım an.
Hayatınızda kimlerden vazgeçemezsiniz?
Kızım, sevgilim, arkadaşlarım, kardeşlerim, annem; yani ailem tabii ki.
Güne başlamanın en güzel yolu nedir sizin için?
Kahve, duş ve kahvaltı.
Bugüne kadar yaşadıklarınızı göz önüne alırsanız, öğrendiğiniz en önemli hayat dersi nedir?
Her şeyin sadece o ana ait olduğu...
BABAM ÖLDÜ, BEN BÜYÜDÜM
Hayatı kolaylaştırmak adına kendinize koyduğunuz basit kurallar var mı?
Hayatı, istekleri ertelememek, cesur olmak ve şükretmek...
Hayatınızın dönüm noktası diyebileceğiniz olay nedir?
Babamın ölümü... Bir anda büyüdüm.
Bir-iki günlük tatiller ya da hafta sonları şehirden ayrılmak istediğinizde nerelere gidiyorsunuz?
Kayağa ya da yelken yapmaya...
Sizi en çok güldüren ya da hüzünlendiren, ağlatan filmler neler?
Pedro Almadovar hayranıyım, filmleri beni çok etkiler.
KALABALIKLAR GİTİ SAMİMİYET GELDİ
İlk gençlik yıllarınızla bugünü karşılaştıracak olursanız, hayata bakış açınızda dramatik değişiklikler var mı?
Hayat yavaşlıyor, keyif daha fazla önem kazanıyor. Hırslar, egolar törpüleniyor; sancılar hafifliyor, hesaplar, muhasebeler kapanıyor, paketler açılıyor ve içinden asıl olan dışarı çıkıyor. Yaşadıklarına takılmadığın, onlardan bir şeyler öğrenip onlarla büyüyebildiğin zaman hayat çok daha anlamlı olmaya başlıyor. İşte bu yaşlanmak değil, aksine gençleşmek, bilenmek ve zenginleşmek. Büyük kalabalıklar yerine daha samimi ortamlar, baş başalıklar, tanıdıklar, ahbaplar, hatta arkadaşlar bile değil, dostlar önem kazanıyor. Bir de doğallık; hayatı akışına bırakmak ve akışla bir olmak...
Kaynak:SABAH
No comments:
Post a Comment