Thursday, August 9, 2012

Ali Candan'ları onlar yetiştird

Ali Candan'ları onlar yetiştirdi
Efsane dizi Kurtlar Vadisi Pusu'nun en unutulmaz sahnelerinden biri daha.
Türkiye ve dünya gündeminde yaşananları her zaman yakından takip etti. Söylenemeyenleri herkesten önce o söyledi... 10. yılına giren Kurtlar Vadisi Pusu'nun izleyiciyi ekran başına kilitlediği, nefesleri ağızlara getiren bir çok sahnesi hafızalardaki yerini taptaze koruyor.

İŞTE HAFIZALARA KAZINAN O SÖZ VE O SAHNE...

Pusu formatıyla yeniden hızlanan Vadi efsanesi hikaye dağarcığına "İskender Büyük" ve "İhtiyarlar Heyetini" de kattığında sene 2010’du. İskender, her alanda Polat Alemdar’ı köşeye sıkıştırmaya devam ederken, Polat daha önce iki kez randevulaştığı İhtiyarlar Heyetiyle görüşmeyi bu kez başarmıştır.
Ömer Baba sabah namazını kıldığı camiiden ayrılırken cebinde “ ölü balığın canlanıp denize atladığı yerdeyiz. Oğluna söyle oraya gelsin” notunu bulur. Notu oğluna gösteren Ömer Baba, orada yazanın anlamını da çözecektir. Polat Alemdar’a Kız kulesine gitmesini söyler.


"SİZ KİMSİNİZ?"

Biz, Işığımızı Metehan'la yakanız.
Alparslan'la Selahattin Eyyubi'yle yakanız.
Osman Bey'le yakanız.
Fâtih, çağ açarken elindeki meş’alede 'biz' vardık.
Işığımız sönmeye yüz tuttuğunda köhneleşen devletin kendisini yenilemesi için devreye girdik.
93 Harbinden sonra - dost düşman- herkes anladı ki Osmanlı son günlerini yaşamakta...
Bizim öncelikli çabamız Anadolu'yu yani “Dünyanın Kalbini” korumak ve kendi sırrımızı saklamak için zaman kazanmaktı...

I.Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı yapısıyla yola devam etmek imkansızlaşınca bizler Mustafa Kemal'i görevlendirdik.
Onu Anadolu'ya yolladık ve direnişi başlattık.
Anadolu kurtarıldı ama onun mührü olan İstanbul'u düşmana bırakmamak için Musul ve Kerkük'ten vazgeçmiş göründük.Bu milletin hiç değilse bir süre nefes almasını sağlamak için hakkaniyet içermeyen, ötekiler yaratan sistemlere karşı durmadık.
Onlara “bizden size zarar gelmez, biz sizin gibi olmak istiyoruz” mesajını verdik.


Fatih Sultan Mehmet'i zehirleyenler, Mustafa Kemal'in ölümünü hızlandırdırlar. Onun ölümünden sonra patlak veren II.Dünya savaşı ve akabinde gelişen komünizim tehlikesi, topraklarımızı bir kez daha tehdit etti.
Bize iki seçenek sunuldu; ya Komünist olacaksınız ya da Gladio'cu. Biz ikisini de reddettik.
Bunun bedelini de binlerce gencimizi ve yıllarımızı kaybederek ödedik.
Ve ödemeye devam ediyoruz.

Topraklarımızda türlü oyunlar oynanırken, biz Ali Candan'lar yetiştirecek bir iklimi sağlamaya çalıştık.
Kıbrıs bizim için dönüm noktası oldu. Sonra Azerbeycan, daha sonra Bosna, Çeçenistan.
Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Kızıl Deniz'den Sibirya'ya o kudretli günlerimize dönecek ruhu yetiştirmeye çalıştık.

Peki bütün bunlar olurken katledilen onlarca değerli insan, yapılan darbeler, yaşanan krizler ve 24 yıldır bitmeyen terör... o zaman neredeydiniz, ne yapıyordunuz?

Bizler Tanrı değiliz!
Gücümüzü ve dünya şartlarını iyi biliyor ve ona göre hareket ediyoruz.
93 Harbini veya I.Dünya savaşı'nı kazanmak bizim elimizde değildi.
Ama hiç değilse devlete 40 yıl huzur içinde nefes aldıran bizdik.
Yıldırım Beyazıt'la Timurlenk’ in savaşı hazindir.
Belki biz Yıldırım’ ı Timur’dan koruyamadık ama ondan sonra gelen kaos içindeki onbir yılda - başsız, padişahsız onbir yılda- bir dünya imparatorluğunun temellerini attık!

İKİ KİŞİNİN BİLDİĞİ SIR DEĞİLDİR!

Peki yüzlerce, binlerce yılda bu kurduğunuz sistem nasıl deşifre olmadı?

Sana ilk öğretildiği gibi : İki kişinin bildiği sır değildir! Biz hep tek kişi olduk ve sırrımızı unutmadık. Bu sır açığa çıkmaya yüz tuttuğunda hep bir plan kurduk, oyun oynadık. Bugüne kadar başarılı olduk. Dünyanın bütün istihbarat servisleri en azından 1 asırdır bizim varlığımızı biliyor. Ama henüz sırrımızı çözmeye yaklaşabilmiş değiller.
Bizim tüm istihbaratların içinde adamlarımız var. Ancak içimize sızan olmadı.
...
Ölümsüzler meclisine seçildin. Bu mecliste hiç kimsenin adı yoktur. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Bu meclise girenin kendi yoktur, geleceği yoktur, eşi ve çocukları yoktur. Bu meclis, bu milletin varlığının bizatihi kendidir. Bizler bu milletin bekası için hizmet ederken, mücadele ederken bizimle misin? Bizim sırrımızı taşıyabilir misin?
...
Başkalarına hükmeden kuvvetlidir. Kendine hükmeden Kudretlidir!
Kızıl Elma, Anadolu'dur.
Anadolu, dünyanın Kalbidir.
O Kalbin mührü, İstanbuldur.

Türk televizyon tarihinin en çok izlenen ve en uzun süreli olma özelliğine sahip tek dizisi Kurtlar Vadisi Pusu yeni yayın döneminde ATV ekranlarından izleyicisiyle buluşacak.

No comments:

Post a Comment